4 Haziran 2009 Perşembe

Bana Money Card İşlemez


Pazar sabahı kahvaltılık birşeyler almak için çıktım. Önce sebze meyve almak için Şok'a uğradım. Daha ucuz ve çeşidi bol...

Ardından peynir almak için giderek yayılan uzmanlık mağazalarından birine girdim. 'Trakya Süt Ürünleri' diye peynir, zeytin, pastırma tarzı şeyler satan bakkaldan biraz büyük bir işletme. En az 7-8 çeşit peynir bulunduruyorlar ama benim oraya gitmemin nedeni hakiki 'Şengören Ezinesi' satan tek yer olması.

Tabi bu amcalar gayet naif bi şekilde işlerini sürdürüyorlar ve uzmanlık mağazası açtıklarının falan farkında değiller. Sorsan 'o ne ki hemşerim' derler. Ancak yaptıkları çok doğru bir iş.

Neyse bu ayrı bir yazı konusu, zaten şu bakkallar niye öldü ki, tarzı ağlak söylemlere sinir oluyorum. Bu devirde hala ne bakkalı. Özellikli bişey yap işte, çok sağlam şarküteri getir, ya da çeşit çeşit şarap ve çikolata getir. Bişeyde uzmanlaş ve gereksiz tüm ürünleri o dükkandan at. Mümkünse de bir beyaz önlük giyip, biraz etrafını temizle.

Bunu yapmaktan acizsen de öl git zaten. Ne bela geyikmiş bu 'bakkal amca' anlamadım ki...

Konuyu dağıttım toparlayayım. Şok ve peynircinin ardından da Tansaş'a gittim. Çünkü Eker'in yayık ayranı sadece orada satılıyor ve ben öyle muhteşem bir lezzet varken başka bir ayran içmem.

Alışverişimi en son Dia'ya giderek noktaladım zira 'Duru'nun Egzotik Kokulu Duş Şampuanı'nın büyük boyu sadece Dia'da var.


Bu durumda 'müşteri sadakat kartı' bana hiçbir surette işlemiyor. Nitekim Tansaş'taki kasiyer 'Siz de alın' dedi, 'Yok ben sizden sadece Yayık Ayranı' alırım dedim.

Şimdi bu yazıyı okuyan kardeşim sen psikopat müşteriysen perakendeciler ne yapsın? diyebilir...

Fakat gel gör ki sokakta elinde 5 ayrı marketin poşetiyle dolaşan bir sürü kadın görüyorum. Her yere giren discount larla birlikte hızlı tüketimdeki müşteri profili giderek benim gibi manyaklaşmaya başladı. Hiçkimsenin tek bir markete sadakati yok artık.


Bu kartın daha ziyade gıda dışı ürünlerde ve büyük metrekareli formatlarda kullanılacağını düşünüyorum. Orta ölçekli bir Tansaş'tan 100 liralık ne alabilirsin ki? Ekmeği, zeytini alsan peyniri sana uymuyor. Mutlaka bir yerinde falsosu var.

Belki fırın mırın ya da bir elektronik alacaksan büyük bir Migros'ta bir kerelik iş yapar. Sonra at kenara gitsin.

Olur mu canım, ben sadece Migros'a giderim, ayda bir iki defa 100 liradan fazla doldurur sepeti çıkarım mı dediniz?

İyi de sen zaten kalender müşterisin o zaman... Migros niye senden aldığı 100 liranın 25'inden oluyor ki. Zaten gidiyormuşsun işte...

Buradaki hedef kitle sen değilsin canımın içi... Benim gibi onu ordan, bunu burdan alan kıl müşteriler.

Ama bu saatten sonra sökmez bu taktikler artık kolay kolay...

Hiç yorum yok: